Organ bağışının geliştirilmesi konusu Bursa’da ele alındı

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ), “Pandemi Dönemi ve Sonrasında Türkiye’de Organ Bağışının Geliştirilmesi Sempozyumu”na ev sahipliği yaptı.

 

Bursa İl Sağlık Müdürlüğü tarafından organize edilen sempozyuma Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Doku, Organ Nakli ve Diyaliz Hizmetleri Dairesi Başkanı Dr. Fatih Kacıroğlu, Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Süleyman Çelik, BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, BUÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Kaya, Çanakkale, Balıkesir, Bilecik, Düzce ve Yalova il sağlık müdürleri, akademisyenler, sağlık çalışanları, organ bağışı ile hayata tutunan hastalar ile yakınları katıldı.

 

Programın açılış töreninde konuşan Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Doku, Organ Nakli ve Diyaliz Hizmetleri Dairesi Başkanı Dr. Fatih Kacıroğlu, organ bağışı konusunda Türkiye’nin önder bölgesi olan Bursa’da bulunmaktan dolayı ayrıca keyifli olduklarını vurguladı. Oranı ne kadar yüksek olursa olsun, organ bağışı konusunda her zaman daha iyisi için çalışmaya devam edeceklerini belirten Daire Başkanı Dr. Fatih Kacıroğlu; “Sağlık profesyonellerinin organ bağışına bakışının ve fikirlerinin azımsanmayacak kadar önemli olduğunu düşünüyorum. Bizler toplumun akil insanları olarak görülüyoruz. Her yerde organ nakliyle veya bağışıyla ilgili sorular karşımıza çıkıyor. Beyin ölümü nedir, organ bağışı nedir, organ nakli nedir, insanlar hayata nasıl tutunurlar, nasıl yaşama bağlanırlar, tüm bunları vurgulamak adına sağlık profesyonellerinin oldukça dinamik ve dinç olması gerektiğini düşünüyorum. Bursa’da bu konuda görev alan tüm arkadaşlarıma bir kez daha teşekkür ediyorum” diye konuştu.

 

Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Süleyman Çelik ise COVID-19 virüsü ile mücadeleye aralıksız devam ettiklerini söyledi. Türkiye’nin hastalıkla mücadele karşısında çok başarılı bir süreci geride bıraktığına işaret eden Başkan Vekili Süleyman Çelik; “Belediye olarak, sokak dezenfeksiyonundan sosyal mesafenin sağlanmasına, dezavantajlı grupların desteklenmesinden sokakta sahipsiz yaşayan hayvanlara kadar mücadelenin her aşamasında önemli roller üstlendik. Şuan farklı bir süreçteyiz. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi kısıtlamalar yok. Ancak vaka sayılarımız halen çok yüksek. Bu hastalığın tek çözümü şuan için aşıdır. Bu vesileyle aşılarını olmayan veya tamamlamayan vatandaşlarımıza bir an önce aşılarını olmaları konusunda çağrıda bulunuyoruz. Bu süreçte sağlık çalışanlarımız da yoğun bir çaba sarf ediyor. Her birine özellikle teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ülkemizde on binlerce vatandaşımız diyalize bağlı olarak hayatını sürdürüyor. Binlerce hastamız organ nakli için bekliyor. Pandemi sürecinde organ bağışı konusunda bir gerileme söz konusu oldu. İnşallah önümüzdeki süreçte bu durumun istenilen seviyelere çıkacağı ümidindeyiz” açıklamasında bulundu.

 

BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz da konuşmasında; Kur’an-ı Kerim’de yer alan ‘bir insanı öldüren tüm insanlığı öldürmüş gibidir. Bir insanı yaşatan da tüm insanlığı yaşatmış gibidir’ sözüne atıfta bulundu. İnsani değerlerin bu düstura göre şekillendiğini vurgulayan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Tabii ki işin teknik boyutu, insanlara ve özellikle dini duyarlılığı olan kimselere anlatılması konusunda dönem içinde yaşanan sıkıntıları da dikkate almak gerekiyor. Birçok etken olduğunu söyleyebiliriz. Geleneksel yöntemle yetişmiş din adamlarımızın halkı etkilemesi vesilesiyle bazı yanlış yorumlamalara veya yanlış anlaşılmalara da vesile oldu. 2008 yılından sonra organ nakli konusunda yaşanan olumlu gelişmelerin, bu tarihten önce Diyanet İşleri Başkanlığı ile İlahiyat fakültelerinin organ nakli konusundaki meseleye yaklaşımlarının, halka yansıtılmasının önemli bir rolü olduğu kanaatindeyim. Çünkü artık üzerinde ittifakla bir karar hâsıl olmuştur ki; bugün tıbbın ölü dediği kişi fıkhen de dinen de ölüdür. Bu konuda ittifak vardır. Fakat hala daha toplumda geleneksel tarzdaki yaklaşımların etkisinde olan epeyce bir insanımız var. Bu insanların ikna edilmesi için İl Organ Koordinasyon Kurulları’nda müftülüklerden bu işe meraklı, gayretkeş, bu işi dert ve dava edinmiş birer kişinin katılması yararlı olacaktır diye düşünüyorum. Bu sayede bir organik bağ da kurulmuş olur” şeklinde konuştu.

 

Rektör Kılavuz, organ nakli alanında akademik çalışmaların geliştirilmesi amacıyla Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde ‘Solid Organ Nakli’ tezsiz yüksek lisans programı açtıklarını ve öğrenci alımı da yaptıkları bilgisini paylaştı. Kılavuz, bu alanda çalışan hekimlere yüksek lisans yapmaları konusunda Üniversite olarak destek verebileceklerinin bilgisini paylaştı.

 

Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz da gerçekleştirdiği açılış konuşmasında organ nakli bekleyen insanların yaşadığı sıkıntılara dikkat çekti. Bölge adına gururlu olduklarını belirten İl Sağlık Müdürü Dr. Yavuzyılmaz; “Bölgemizde Balıkesir, Çanakkale, Bilecik, Yalova ve Düzce var. Yıllardır Türkiye’de organ nakli konusunda 1 numara olmanın gururunu yaşıyoruz. Kadavradan organ nakli Türkiye’de yüzde 20’lerdeyken, bizim bölgemizde bu sayı yüzde 50-60’lar seviyesine çıkıyor. Uluslararası ortalamalara yakın bir sayıdır. Bu da bizim için ayrıca önem taşıyor. Organ nakli konusunda çok çalışkan bir ekibe sahibiz. Çalışanlarımız her yerde bu konuyu anlatıyor. Bu arkadaşlarımızın gayreti, fedakârlığı ve azmi bu işin buralara kadar gelmesine vesile olmuştur. Bu anlamda emeği geçen tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Organ nakli merkezi sayımız da ciddi anlamda arttı. Bursa’da ve çevre illerimizde bu işi çok iyi yapan merkezlerimiz oldu. Emeği geçen ve katkısı olan herkese de ayrıca teşekkür etmek istiyorum” dedi.

 

Açılış töreninde konuşan BUÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Kaya ise son 10 yıl içerisinde başarılı bir organ nakli bağış kampanyası yürüttüklerini ve Avrupa liderliğine kadar yükseldiklerini açıkladı. Pandemi döneminde yaşanan sıkıntılar nedeniyle organ bağışı konusunda bir düşüş yaşadıklarını söyleyen Dekan Prof. Dr. Ekrem Kaya; “Yaklaşık 12 yıl önce bir amaç edindik. O dönemde Bursa bölgesi, Türkiye’deki en düşük organ bağışı sayısına sahip iller arasında yer alıyordu. Bunu canlandırmamız gerekiyordu ve bir yola çıktık. O dönemde bölgemizde bir böbrek nakli merkezi, bir de karaciğer nakli merkezimiz vardı. 2009 yılında bu yola çıktığımızda milyon nüfus başına organ bağışı oranımız 1,8’di. Türkiye ortalamasının da altındaydı. 12 yıl boyunca yoğun bir şekilde çalıştık. 2018 yılı başında bu oranı 23,6’ya çıkardık. Bu rakam Türkiye ortalamasının 3 katına eşittir. Gerçekten iyi bir orandır” şeklinde konuştu.

 

Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde yapılan sempozyumda; Pandemi Dönemi ve Sonrasında Türkiye’de Organ Bağışının Geliştirilmesi Çalışmaları ve Çözüm Önerileri Sunumu, Pandemi Döneminde Bağış ve Nakil Süreçleri Oturumu, Pandemi Döneminde Organ Nakil Koordinasyonunda Yaşanan Sıkıntılar ve Çözüm Önerileri Oturumu gerçekleştirildi. Program, 2020 yılı organ bağışı ve naklinde başarılı olan koordinatörler ve kurumlara teşekkür belgelerinin verilmesi ile sona erdi.