
Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi
Tüberküloz hastalığı (verem), Mycobacterium tuberculosis bakterisinin bağışıklık sistemini yenerek akciğerlerde veya diğer organlarda hastalık oluşturduğu, bulaşıcı bir hastalıktır.
Tüberküloz enfeksiyonu ise kişinin bakteriyi taşımasına rağmen hastalık belirtisi göstermediği, bulaşıcı olmadığı fakat ileride aktif tüberküloza dönüşebileceği gizli enfeksiyon tablosudur.
Günümüzde ülkemizde ve Batı dünyasında verem hastalığının görülme sıklığı belirgin ölçüde azalmış olmakla birlikte, dünya genelinde insanların yaklaşık %25’inin bu patojeni taşıdığı yani tüberküloz enfeksiyonuna sahip olduğu tahmin edilmektedir. Çoğu vakada tüberküloz enfeksiyonu inaktif kalır; nadiren tüberküloz hastalığına dönüşse bile ilaçlarla başarılı bir şekilde tedavi edilebilir.
Tüberküloz mikrobu, bağışıklığı baskılanmış hastalarda çok daha kolay çoğalabilir. Bu nedenle bağışıklık sistemi zayıf kişilerin tüberküloz hastalığı riski taşıyıp taşımadıklarını bilmek, yani tüberküloz enfeksiyonu bulunup bulunmadığını saptamak özellikle önemlidir. Bakteri, bağışıklığı baskılanmış hastalarda çok daha kolay çoğalabilmekte, enfeksiyon durumundan hastalık safhasına ilerleyebilmektedir.
Günümüzde tüberküloz enfeksiyonu teşhisi için kullanılan altın standart bir tanı yöntemi bulunmamaktadır. Tüberküloz enfeksiyon teşhisi için kullanılan Tüberkülin Cilt Testi (PPD) tanıda sık kullanılsa da özgüllük ve duyarlılık açısından ciddi sınırlılıklar taşımaktadır. Bu nedenle, alternatif yöntemler geliştirilmiştir. QuantiFERON-TB Gold PlusÒ testi (QFT+ ) bu testlerden biridir. Bu test, vücudun verem mikrobu olan M. tuberculosis’e karşı bağışıklık yanıtı üretip üretmediğini ölçmektedir. Ancak bağışıklık sistemi zayıfsa bağışıklık yanıtı da zayıfladığı için, yanlış negatif sonuçlar görülebilmektedir.
Almanya Saarland Üniversitesi İmmünoloji Profesörü Martina Sester, Borstel Araştırma Merkezi Tıbbi Direktörü Prof. Dr. Christoph Lange ve on bir Avrupa ülkesinden katılan araştırmacı tarafından yürütülen araştırmada, günümüzde QFT+ isimli tüberküloz enfeksiyonu tanı testinin özellikle bağışıklığı baskılanmış hasta gruplarında ne kadar güvenilir olduğu araştırıldı. Bu araştırmaya ülkemizden Bursa Uludağ Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD öğretim üyesi Doç. Dr. Aslı Görek Dilektaşlı ve Bursa Uludağ Üniversitesi İmmünoloji AD Başkanı Prof. Dr. Barbaros Oral katıldı. Bu alanda bugüne kadar yapılmış en büyük çok merkezli araştırma özelliğine sahip olan bu araştırmadan elde edilen bulgular, geçtiğimiz ay etki faktörü yüksek saygın bir bilim dergisi olan The Lancet Regional Health – Europe dergisinde yayımlandı.
Avrupa’da yürütülen bu geniş çaplı araştırma, tüberküloz enfeksiyonu tanısında yaygın olarak kullanılan QuantiFERON-TB Gold PlusÒ (QFT+) testinin, bağışıklığı baskılanmış bireylerde tek başına güvenilir bir test olmadığını ve gelecekte tüberküloz hastalığı gelişimi öngörmede zayıf bir yöntem olduğunu ortaya koydu. On bir Avrupa ülkesinde 21 merkezde 2.600’den fazla hasta verisinin incelendiği aştırmada; organ nakli, kök hücre nakli, romatoid artrit, kronik böbrek yetmezliği veya HIV enfeksiyonu nedeniyle bağışıklığı zayıflamış gruplar incelendi. Sonuçlara göre QFT+ testi, aktif tüberkülozu saptamada ve gelecekteki tüberküloz hastalık riskini öngörmede yetersiz kaldı.
Avrupa çapında tüberküloz araştırmaları yürüten TBnet ağı kapsamında gerçekleştirilen araştırmada elde edilen bulgular neticesinde, araştırmaya katılan bilim insanları, tüberküloz enfeksiyonu tanısında özellikle bağışıklığı baskılanmış hasta gruplarında, QFT+ testinin tek başına kullanılmaması gerektiği sonucuna ulaştı.